mekanları tüketmek / john urry

kitap arkası /
"turizm, otantik değerlerin ve yaşam biçimlerinin yapay olarak yeniden üretilip uygun fiyatla paketlenerek 'gelişmiş' batılılara sunulmasıdır. bu paket, yerli halkın işe giderken otantik üniformasını giydiği, kırsal alanın işaretli patikalarla 'doğa yürüyüşçüleri' için tanzim edildiği, yerel yiyeceklerin seri olarak üretilip ambalajlandığı, hepimizin kredi kartıyla üç taksitle ödemek koşuluyla birer başrol oyuncusu alabileceğimiz bir sahne performansını içermektedir. john urry, mekânları tüketmek'te, sanayileşmeyle birlikte kentlerde gelişen doğadan kopuk yeni yaşam tarzının, kentsel alanda banliyölerde ve kırsal alanda yarattığı değişimi derinlemesine inceliyor. bağlantılı olarak, yerlerin tüketilmesini düzenleme ve teşvik etmeye yönelik olarak gelişen hizmet sektörünü; bu tüketim pazarının giderek gelişmesiyle yerlerin, buralarda yaşayan ahalinin ve doğal çevrenin nasıl dönüştüğü ve yeniden yapılandırıldığını ortaya koyuyor. ayrıca kırsal alanın tüketilmesinin değişen biçimleri bağlamında tüketimin doğasının ve metalaştırma ile kolektif coşkular arasındaki gerilimi araştırıyor. yazar, 'gelişmiş' batı'nın 'el değmemiş'e olan kibirli ve modernist merakı sonucu, bir zamanlar tarımsal üretim ve doğaya ev sahipliği yapan kırsal alanın, seçkinlere ve orta sınıf maceralarına hizmet için kurulmuş bir doğal ortam simülasyonuna dönüştüğünü gösteriyor. urry, ayrıntılarıyla ele aldığı bu konuları, bir zaman-mekân toplumsal çözümlemesi çerçevesine oturtuyor. sosyoloji disiplininin, diğer sosyal bilimlerin ilgi alanlarından beslenme ve bu alanların kapsadığı konuları kendi bünyesine alarak dönüştürme özelliği bağlamında asalak bir bilim olduğunu vurguluyor. urry'ye göre bu asalak karakter, bugüne dek sosyolojik alanda tutarlı ve kapsamlı bir zaman-mekân toplumsal çözümlemesi geliştirmenin önünde bir engel teşkil etmekle birlikte, diğer bilimlerin birbirinden kopuk olarak algıladığı zaman ve mekânın bütünleyici bir çerçevede yeniden ele alınabilmesini olanaklı kılıyor. gerçekten de urry, turizm ve yerlerin tüketilmesine eğilirken politik, ekonomik ve kültürel süreçler üzerinde önemle durarak, bu türden kapsamlı bir zaman-mekân sosyolojisinin önemli ve özenli bir örneğini veriyor. "

Artık hareket vaktidir !..

İzmir Bisiklet Derneği

Sayın Mustafa Karakuş ile dün akşam Urla'dan bahsettik. Urla'da bisiklet konusundan....

Genel bir ulaşım planı ihtiyacımıza çalışırken (elbette yine bütüncül-gerçekçi ve planlı) hem şehir içi bisiklet yolları, yani ulaşım amaçlı olanlar; hem de parkur olarak yani spor ve eğlence amaçlılar hakkında kategorize etme gereğini konuştuk.

Dünyadan ve Türkiye'den örneklere değindik. İzmir'den ve Yarımada'dan baktık bisiklet dünyasına.

Ve biraz gezinti yaptık fikirler arasında, neler olabilir, diye..

Çalışmayı başlattık, diyelim. Amaçlarımızı, paydaşlarımızı, önceliklerimizi.. belirleyip yola koyuluyoruz artık !..

Duyan duymayana söylesin, 
                        bisiklet şenliğimiz başlıyor Urla'da !...

EUROVELO

EuroVelo, Avrupa bisiklet rotaları ağı, 
Ulusal ve bölgesel ortakları ile işbirliği içinde Avrupa Bisikletçiler Federasyonu (ECF) tarafından yönetilen Avrupa Birliği destekli bir projedir. 

EuroVelo tek bir Avrupa ağına mevcut ve planlanan ulusal ve bölgesel bisiklet yollarını içermektedir.

http://izmirbisiklet.org/eurovelo-nedir.html/

http://www.eurovelo.org/downloads/publications/

- Avrupa Parlamentosu Turizm ve Ulaştırma komitesi tarafından desteklenen sürdürülebilir alternatif  turizm modelidir.

- 70 bin km üzerinde planlanmış, 45 bin km tamamlanmış 14 adet uzun yol bisiklet rotasıdır.

- Merkezi Brüksel / Belçika olan ECF Avrupa Bisikletçiler Federasyonu tarafından yönetilir.

- 2020 yılına kadar tamamlanması öngörülmektedir.

- 18 Aralık 2012 tarihinde Avrupa Parlamentosu Turizm ve Ulaşım komitesi oylaması ile TEN-T (Trans European Network – Tansport) çalışmaları kapsamına alınarak, % 0,7 olan proje destek oranı % 10 seviyelerine yükseltilmiştir.

Neden EuroVelo ?

- Sosyoekonomik yapıya destek,
- Uluslar arası tanınırlık,
- Nitelikli prestij kazanımı,
- Geçtikleri şehirlerde alternatif Turizm olanakları,
- 4 mevsime yayılmış turizm olanakları ve yeni sektörler,
- Çevre dostu ulaşım olanakları,
- Ekonomik girdi,
- Avrupa’da 2,8 milyar bisiklet turu,
- Yıllık 5,4 milyar avro bisikletli turizm geliri,
- Seyahat başına ortalama 353 Avro,
- Günlük bisiklet gezicisi ortalama 16 Avro,
- Bisikletli Turist günde ortalama 53 Avro,
- 21 € konaklama,
- 16 € yiyecek içeçek,
- 8 € çeşitli alışverişler,
- 8 € yerel ulaşım ve aktiviteler

(www.izmirbisiklet.org)

m e r h a b a

Bisikletçilerin Urla'yla ama Urla'nın da bisikletçilerle tuhaf bir bağı var...

Bu bağ, bizim anlayamayacağımız bir bağ olabilir, beton beton yapılara kısılmış bizlerin anlamayacağı..


Onların bize anlatacağı çok şey var !..
Bilmediğimiz hayatlar, bulmadığımız cevherler, işitilmemiş hikayeler....

Bunları biz onları mahvedelim diye değil, 
                    onlarla yaşamayı öğrenelim diye, onların yolları açık olsun diye anlatsınlar istiyoruz !..


Hep böyle başladı insanoğlu, diye bir ses, içimizde!
Neden her şeyi bilmek ve her şeye karışmak istiyoruz ki?!..

Ve felsefenin retorik sorusu bir cevap belki : Neden olmasın!.. 


Neden olmasın.....


Belki de onlar mahvedilmesin diye!

Urla yaşasın diye!..
Bize rağmen üstelik..

Bilinirse, anlaşılırsa, sahiplenilirse, o halleriyle sahiplenilirse, mahvedilemez diye!.... 

" neden olmasın "

Ve Dostlar,

Bisiklet yolları, parkurları, bisikletçi dünyası için ve onların müdahili olacakları diğer plan konularımız için proje fikirleri üretelim, tüm bunları bütünleştirip gerçekçi olarak uygulamaya hazır edelim istiyoruz.

Gelin beraberce çalışalım!..

Sizce kimler olmalı URLA BİSİKLET çalışma grubunda ?